Haber

Metalurji Yüksek Lisansı Cemalettin Küçük: “Nükleer Bir Tepkimeye Başladığınızda Sonucu Kolayca Öngöremezsiniz”

MUSTAFA USTASI

Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, “Nükleer santraller hem yapım hem de işletme aşamasında herhangi bir kazaya neden olmasalar bile çok yoğun ekolojik tahribata neden oluyorlar. Bir nükleer reaksiyon başlattığınızda sonuçlarını kolayca tahmin edemezsiniz. Öngörülemeyen durumlara kaza denir. . Bu nedenle normal şartlarda nükleer santralin kondisyonunu düşürdüğünüz zaman kaza yani çevresel ekolojik felaket başlar.”

Sinop Sabahattin Ali Kültür Merkezi’nde “Çernobil’in 37. yılında nükleer felaket hala devam ediyor” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Röportaj öncesi açıklamalarda bulunan Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, bugün hizmete girmesi beklenen Mersin Nükleer Santrali ile Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santrali işaret ederek, “Büyük bir yıkım yaşanıyor. Burada bekliyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Eğer kurmak için çaba harcarlarsa, arkadaşlarımız buna engel olur.” Kurulsa bile yine yavaşlatmak için uğraşacaklar” dedi.

“YOĞUN EKOLOJİK TAHRİBİYETE NEDEN OLUYOR”

Cemalettin Küçük dedi ki:

“Nükleer santraller hem üretim hem de işletme aşamasında herhangi bir kazaya neden olmasa bile çok ağır ekolojik tahribata neden olmaktadır. Nükleer santrallerin kazası şu ki, şartı indirdiğinizde kaza başlamıştır. Nükleer yansıma başlattığınızda , doğabilecek sonuçları kolay kolay tahmin edemezsiniz.Bu nedenle nükleer santralin durumunu düşürdüğünüz zaman normal şartlarda bir kaza yani çevresel ekolojik felaket başlar.Bu ekolojik felaketin çok fazla derinliği vardır. Hem çalışma aşamasında nükleer kaçakların varlığı hem de etrafındaki su boyutları havadan, sudan ve topraktan kullanılacak.Aralıklar dahil yayılma ile etkileri çok uzun mesafeler dahil olmak üzere çok ağır olacaktır. bugün Mersin’de hizmete girmesi şartıyla birlikte değerlendirelim.Burada büyük bir yıkım bekliyor.Onun için buna izin vermemek zorunda kalacağız.Arkadaşlarımız kurmak için çaba harcarsa, durdurmaya çalışırlar. kurulursa tekrar yavaşlatmak için. Nükleer santral kurulursa kapatmak çok zordur ama kapasitesini yavaşlatıp tekrar devre dışı bırakmak ve yarattığı ekolojik sorunları en aza indirmek için çabalarımızı her zaman sürdürmeliyiz.

DOĞU KARADENİZ’DE YAKLAŞIK HER AİLEDE KANSER VAKASI OLDUĞUNU BİLİYORUZ.

Trakya, özellikle Karadeniz ve Doğu Karadeniz bu konuda yoğun radyasyonun etkisi altında kalmıştır. Çernobil nükleer santralinden gelen bulutlar 3 koldan Anadolu’ya yayıldı. Hatta üçü de önce Ukrayna’dan ayrılıp Stockholm’e gittiler. Oradan 10 bin kilometre doğal yol kat ettikten sonra Sinop üzerinden geçerek Doğu Karadeniz’e çöktü. En büyük yoğunluk Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşandı ancak Trakya’da farklı radyoaktif bulutlarla biri Adana kısmına, biri Mersin-Fethiye tarafına olmak üzere iki kol daha Trakya’dan girerek, havanın etkisiyle hastalıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Trakya’da çok yoğun radyoaktivite. Ama Doğu Karadeniz Bölgesi’ne geçtiğimizde çok net bir şekilde biliyoruz ki hemen hemen her ailede bir kanser olayı, bir ölüm, bir hastalık, çeşitli hastalıklarla mücadele var.

Kaynak: ANKA / Yerel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu