Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan Seçim Sonrası Çağrı
ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Seçim akşamından sonra seçilmiş cumhurbaşkanı ‘Seçim yarışı vardı, halkımız iradesini ortaya koydu, bundan sonra kardeşçe yaşayacağız’ demeli. Yarınki seçimden sonra herkes komşu olmaya devam edecek, esnaf komşu olmaya devam edecek, bürokrasideki insanlar birbirine selam vermeye devam edecek. Bir yönetim değişecek diye bu kadar insan birbirine kutuplaştırılmamalı.” söz konusu.
ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bugün Çankırı’da miting düzenledi. Yavaş mitingde şunları söyledi:
“BUNDAN SONRA HEP BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ KARDEŞLİK”
Seçim gecesi bittikten sonra seçilmiş cumhurbaşkanı şunu söylemeli: ‘Seçim yarışı vardı, bitti, halkımız iradesini gösterdi, bundan sonra kardeşçe yaşayacağız’ denmeli. Çünkü siyasi tartışmalar gerginleştikçe insanlar birbirini korkunç şeylerle suçlamaya başlayacak ve yarın seçimden sonra herkes komşu olmaya, esnaf komşu olmaya devam edecek, bürokrasideki insanlar merhaba demeye devam edecek. Bir yönetim değişecek diye bu kadar insanı birbirine kutuplaştırmamalı.
“GÜÇ OLMAK İÇİN ‘Gerekirse ŞEHİR CÜPESİNİ BİLE GİDERİZ’ DEDİLER.
Daha önce Gazeteci Murat Ağırel yazmıştı. Baktılar, anketler kötü. Meral Akşener daha sonra şunları söyledi; İmralı’ya hakim gönderdiler” dedi. Şimdi dün Mardin eski Belediye Başkanı HDP’li Ahmet Türk itiraf etti; Heyet takviye istemek için İmralı’ya gitti” dedi. Bunu daha fazla söylemek istemiyordum ama iktidarda kalabilmek için ‘Gerekirse rahip cübbesi bile giyebiliriz’ dediklerini hatırlıyorum. Bunu hatırlıyorum. Allah kimseye nasip etmesin.
“ANKARA HALKINDAN ALDIKLARI İNANILMAZ HELAL PARALARI ÇÖP PROJELERİNE GÖMÜYORLARDI”
ankara Gelir gelmez o dinozor parkına ödenen faizin tam 5 katrilyonunu ödedim. Çalışmalarımız devam ediyor. Metrodan 1.7 milyar haksız kesinti oldu. 70 milyon yerine 1.7 milyar kesip Ankaralıları dört yılda cezalandırdılar. AnkaPark biliyorsunuz Ankara’da 16 milyara yapıldı. Çankırı’dan Ankara’ya girişte gördüğünüz kapıların hepsine 250 milyon lira harcandı ama Ankara’da birçok köyde kanalizasyon ve su yoktu. Öncelikleri para harcamak. Ankaralılardan aldıkları saf helal parayı alıp çöp projelerine gömüyorlardı. Şu anda ekonomik olarak en iyi durumda ilan edilen belediyeyiz. En iyi belediye başkanı olarak dünya çapında ödüller aldık.
“BU TERÖR ÖRGÜTÜ NEDİR ALLAH AŞKINA PKK REKLAMI DEĞİLDİR?”
Onlar söylüyor; terörle işbirliği. Allah aşkına bırak gitsin. Bu ithamı İstanbul seçiminde yaptınız. Soylu diyor ki; ’85 terörist dağda kaldı, ayakkabı numarasına kadar biliyorum’ diyor. Peki, sizin gibi düşünmeyen, size oy vermeyen ve bunun için suçladığınız bunca insanın 30 milyonunu nasıl terörist ilan edersiniz? Allah aşkına bu terör örgütü PKK’nın reklamı değilse nedir? Oy kullansa da vermese de Cumhur İttifakı’na karşı tek bir kötü sözü olmamıştır. Ama maşallah yemediğimiz kelime yok.
“MÜSLÜMAN İSENİZ MUHAFAZACI OLUP SAHTE AFİŞLER DAĞITINIZ. NEDEN SİPARİŞ DEVAM ETSİN”
Açıkça söylüyorum; HDP yöneticileri arasında PKK’nın bir uzantısı var. Bizim onlarla işimiz yok. Kendi tabanlarını ikna etmeleri gerekmiyor, Öcalan çıkacak, özgürlüklerine kavuşacaklar. git kardeşim Biz bu Türkiye’de yaşadığımız sürece o bebek katili cezasını çekmeden hapisten çıkamaz. Sonuna kadar cezalandırılacak. Ne kadar kan dökülürse dökülsün, hepsi cezasını çekecektir. Ancak bir Müslüman olarak hem muhafazakar olacaksın hem de asılsız afişler dağıtacaksın, anlaşma metninde olmayan genel liderlerin ağzından çıkmayan şeylere iftira atacaksın. Neden? sistemin devam etmesi için Bu bir Müslümana yakışır mı?
“SADECE GENÇLER DEĞİL, TÜM EV KADINLARI ELBETTE EVDE OTURMAK ÇOK DAHA İYİDİR”
Bu ülkede sadece gençler değil, tüm mesken kadınları elbette çocuklarını en düzgün şekilde yetiştirecek ve evlerini en düzgün mobilyalarla döşeyecek şekilde yetiştireceklerse çok daha uygun bir evde yaşamalılar. Bu tür bir yaşamdan bahsediyorsanız, bunun bir anlamı vardır. İyi bir okulda okumayı ve iyi bir hayat yaşamayı hayal eden bir çocuk. Ama hayal edilemez hale geldi. Uygun bir tatil hayal etmedi, yurtdışına çıkmayı hayal etmedi. Ama yurt dışına çıkacağımı söyleyince vize için ne satıyorsunuz? Hekimler ‘Yaşam koşullarımız iyi değil, yurt dışına gideceğiz’ diyor. Nankör ‘Çık dışarı’ denir. Gençler bir şey söylüyorsunuz zaten asalaksınız deniliyor. Bu formlar, bu sözler inşallah 14’üncü yüzyıldan itibaren tarihin çöplüğüne gömülecek.”